Askerde insan normalde yapmıyacağı pek çok acayip iş yapabiliyor. Ben de pek çok acayip iş yaptım. Mesela yüzde doksanı yemek artıklarından oluşan bulamaç haldeki çöp yığınını kürekle çöp kamyonuna yüklemek gibi. Bu iş esnasında arıları seyretmişliğim oldu. Yemek artıklarının arasındaki minik reçel paketçiklerinin başına bissürü arı üşüşüyor idi. Farkettim ki bunlar iki çeşit. Bir çeşidi gövdesi tüylü, rengi daha kahverengimsi, siyah sarı çizgileri belirsiz, evcil balarıları, diğer çeşidi ise aşağıda görülen tüysüz ve siyah sarı çizgileri belirgin yabani balarıları. Bunları seyrettikçe gördüm ki evcil balarıları birbirlerine ilişmezlerken yabanilerle kavgaya tutuşuyorlar; yabaniler ise evcil yabani ayırt etmeksizin karşı karşıya geldikleri bütün arılarla kavgaya tutuşuyorlar. O vakit, birbirlerini tanıdıklarına göre evcil arıların sosyalliklerinin daha gelişkin olduklarını, yabanilerin ise birbirlerine eyvallah etmiyecek derecede bireysel davrandıklarını düşünmüştüm. Aşağıdaki resme bakınca anlıyorum ki yabani arı sürüsü üç beş arıdan oluşmaktadır. Oysa evcil balarılarının kovanında yüzlerce, belki bir kaç bin arı var. O reçele üşüşen evcil arıların hepsi muhtemelen tek bir kovandan geliyorlar idiyken, yabani arılar muhakkak ki pek çok yuvadan geliyor idiler. Yani yabani arılar bireysel davrandıkları için değil diğer yabaniler başka yuvadan oldukları için onlarla kavga ediyorlardı muhtemelen... Ya da değil, ne bileyim... Daha bilimsel sonuçlara ulaşabilmem için daha çok çöp karıştırmam lazım...
No comments:
Post a Comment