acaib-ül mahlukat: kaz kafası

Kaz dediğin ya insandan kaçar, ya da tıslayarak adamı kovalar, deyil mi? Deyilmiş efenim, burası Pamukkale travertenlerinin önündeki parkın havuzu, ve bu da havuzda ekmek mekmek atan insanlara alışmış ördek ve kaz grubundan naçizane bir kaz. Elimdeki telefonla pek ilgili fekat onun ekmek olmadığını anlayınca ilgisini kaybedecek ve mavi sulara dalarak benden uzaklaşacak.

Hayat Hayvanlar Ansiklopedisi

Küçükken hayvanları çok severdim ve büyüdüğümde hayvan olmak isterdim. İçimdeki bu hayvan sevgisinin en büyük müsebbibi "Hayat Hayvanlar Ansiklopedisi"dir. 1966 yılında (yani ben doğmadan altı yıl önce) basılmış ve dedem tarafından fasikül fasikül biriktirilip ciltlettirilmiş bu eser, okumaktan henüz haberimin bile olmadığı yaşlarda açıp uzun uzun resimlerine baktığım bir kitaptı. E tabi, o yaştaki çocuğun eline verirsen bu kitabı, çocuk da kendini kitapta gördüğü atla eşşekle, maymunla, sırtlanla bir tutar, kendisinin de onlar gibi olacağı günü arzular. Yani şu durumda aslında beni bir nevi hayvanlar büyüttü diyebiliriz. Eee, kötü mü oldu? Yoo, süper oldu. Hayvan olamadım ama gün geldi hayvan gördü mü fotoğrafını çekmeden duramayan bir hayvan manyağı oldum, marifetmiş gibi buradan yayınlar oldum.