deniz çıyanı

Marmaris çevresini sanırsam deniz çıyanı basmış. Her yerde deniz çıyanı var. Yok yok, o kadar da öyle her bastığınız yerde yok, belki de ben çeşitli yaratıklar görmeye çalıştığım için ve çıyandan başkacana fazla bişey göremediğim için her yer çıyan dolu gibi geldi bana.





Şibumi diye bir kitap vardı, Nikolay Hel'di sanırım, süpersonik ajanımsı bir kişilik vardı bu romanda. Kendisinin fotoğrafı çekilemiyordu çünki biri deklanşöre basacakken kendisi o hareketi telepatik olarak algılayıp kıpırdıyor ve flu çıkıyordu. Bu deniz çıyanı hayvanı da onun gibi, fotoğraf makinesini bir türlü otofokuslattırmıyor. İki fotoğraf çekicem diye kırk takla attım suyun içinde. Sanırsam bu nikolayhel etkisini net de olsa flu gibi duran pofidik beyaz tüyleri yaratıyor. Ya da ben beceriksizim, bilemiycem.







Burada (yukarıda) pek çok deniz çıyanını ölü bir balığın cesedini kemiriyorlarkene görüyoruz.

Burada da (aşağıda) deniz çıyanı deniz hıyarına karşı! Yani çıyan hıyara karşı! Acaba eklembacaklı bölütlü yaratık mı galip gelecek yoksa yumuşakça bölütlü yaratık mı? Yoksa bunlar bölütlü değil mi? Yoksa bu çıyan gerçek çıyan değil mi? Yoksa... Yoksa bu hıyar gerçek hıyar değil mi?..
Deniz dibi engin bilinmezliklerle dolu doğrusu...

No comments: